بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَعْطَىٰ قَلِيلًا وَأَكْدَىٰٓ ٣٤

(33-34) Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü?

– Hasan Basri Çantay

أَعِندَهُۥ عِلْمُ ٱلْغَيْبِ فَهُوَ يَرَىٰٓ ٣٥

Gaybın ilmi onun nezdindedir de kendisi mi görüyor?!

– Hasan Basri Çantay

أَمْ لَمْ يُنَبَّأْ بِمَا فِى صُحُفِ مُوسَىٰ ٣٦

(36-37) Yoksa Musânın ve (Allahdan aldığı emri) vazifesini tastamam îfâ eden İbrâhîmin sahîfelerinde olan (şun) lardan haberdâr mı edilmedi? :

– Hasan Basri Çantay

وَإِبْرَٰهِيمَ ٱلَّذِى وَفَّىٰٓ ٣٧

(36-37) Yoksa Musânın ve (Allahdan aldığı emri) vazifesini tastamam îfâ eden Ibrâhîmin sahîfelerinde olan (şun) lardan haberdâr mı edilmedi? :

– Hasan Basri Çantay

أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ٣٨

Hakıykaten hiçbir günahkâr diğerinin günâh yükünü çekmez.

– Hasan Basri Çantay

وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَٰنِ إِلَّا مَا سَعَىٰ ٣٩

Hakıykaten insan için kendi çalışdığından başkası yokdur.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّ سَعْيَهُۥ سَوْفَ يُرَىٰ ٤٠

Hakıykaten çalışdığı ileride (kıyamet gününde mizanından) görülecek,

– Hasan Basri Çantay

ثُمَّ يُجْزَىٰهُ ٱلْجَزَآءَ ٱلْأَوْفَىٰ ٤١

Sonra buna en kâmil mükâfat verilecekdir.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلْمُنتَهَىٰ ٤٢

Şübhesiz ki en son gidiş ancak Rabbinedir.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَضْحَكَ وَأَبْكَىٰ ٤٣

Hakıykat şu: Güldüren de, ağlatan da Odur.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَمَاتَ وَأَحْيَا ٤٤

Hakıykat şu: (Dünyâda) öldüren de, (âhiretde) dirilten de Odur.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu